Gezegenin Geleceği: 59. Gün

-
Aa
+
a
a
a

9 Ekim 2009

 

Kopenhag İklim Zirvesine 59 gün kaldı.

 

Hafta başında başlayan Uluslararası Havayolları Konferansı'nın sonunda, konferansa katılan tüm havayolu şirketleri, hükümetlerin sera gazı salımlarını azaltmak için yanlış yolda olduklarını söylediler. Hükümetler şu anda karbon salımlarını azaltmak için karbon ticaretine güveniyor. Oysa ki, karbon ticareti yeterli ve doğru bir çözüm değil. Çünkü bu yolla yalnızca uçuş süresi boyunca uçağın ve yolcuların karbon ayak izi azaltılabiliyor. Havaalanları, hava navigasyon hizmeti sağlayıcıları, uçak imalatçıları ve benzin sağlayıcılarla ilgili önlem alınmamış oluyor. Bu da koskoca bir zincirin yalnızca bir halkasını sağlamlaştırmak anlamına geliyor. Katılımcılar, karbon ticareti yerine hava trafiğinde kontrol yönetim sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini söylüyor. Böylece, 2050'de karbon salımları %40 azaltılabilecek. Ben de diyorum ki neden her ikisi de olmasın! Siz siz olun mümkün olduğu kadar az uçun, uçuyorsanız da bunu bir şekilde telafi edin.

 

Biloxi-Chitimacha kabilesi, Amerika'nın yerlilerinden. Yüzyıllardır güney Louisiana yakınlarında bir adada yaşayan bu kabilenin günümüzdeki üyeleri ise, iklim değişikliği nedeniyle çok zor durumda. Kabile şefi Albert Naquin, kabilesinin atalarından kalan toprakları terk ederek göç etmek zorunda olduğunu açıkladı. Bu kararı, geçtiğimiz altı yılda tam beş kez sel nedeniyle evlerinin yerle bir olması nedeniyle aldılar. Seller nedeniyle zaten kabilelerinden birçok ailenin ayrıldığını ve toplam 25 ailenin halen adada yaşadığını anlatan Naquin, eğer hükümet destek sağlarsa eyaletin başka bir ucuna 60 ev inşa edeceklerini, böylece önceden taşınan kabile üyelerinin de kabileye geri dönebileceğini açıkladı. Biloxi-Chitimacha kabilesi, iklim değişikliğinden çoktan acı çekmeye başlamış insanların çok küçük bir kısmı. Birleşmiş Milletler'in Dünya Bankası'yla birlikte hazırladığı Göç raporuna göre, 2050 yılına kadar tam 250 milyon kişi topraklarını terk ederek göç etmek zorunda kalacak. Raporda da belirtildiği gibi, çok ciddi ve çabuk önlemler alınmadığı takdirde, dünya iklim mültecileri ve bizim için kabus olacak.

 

Sadece insanlar değil kutup ayıları da isyan ediyor. Alaska'daki petrol şirketlerinin kazı yaptıkları alanı genişletmelerine kutup ayıları da karşı çıkıyor. Petrol aramaları nedeniyle eriyen ve batan buzlardan kaçmaya çalışan kutup ayıları toplanıyor. ABD Balıkçılık ve Vahşi Yaşam Kurumu, 2008'de petrol arama faaliyetleri boyunca tam 313 kutup ayısı görüldüğünü, bunun 2000 yılındakinin tam dört katı olduğunu açıkladı. Yetkililer, yaşam alanları kirletilen kutup ayılarının yaşayacak başka bir yer aradıklarını ancak kaçacakları tüm alanların petrol arayanlarla dolu olduğunu belirtiyor.

 

Suçlu ayağa kalk! G8 ülkeleri olan Amerika Birleşik Devletleri, Britanya, Almanya, Fransa, Japonya, Kanada, İtalya ve Rusya, BM iklim değişikliği anlaşmasını ihlalden ve insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını elinden almaktan suçlu bulundu! Davacılar ise Bangladeş, Endonezya, Nepal, Filipinler ve Taylan'da yaşayan beş çocuktu. Sembolik niteliğe sahip Uluslararsı Dünya Adaleti Mahkemesi, G8 ülkelerine karşı açılan davada, davacıları haklı buldu ve bu ülkelerin “tüm insanlığın nesillerarası zararına sebep olan gezegeni kötü kullanma” suçunu işlediğine karar verdi. Davada, Tayland Ulusal İnsan Hakları Komisyon Başkanı'nın da aralarında bulunduğu üç hakim, beş çocuğu “tanık” olarak dinledi. Tanıklar, iklim değişikliğinin hayatlarını nasıl etkilediğini anlattılar. Hepsi su yokluğu ve sel felaketlerinden, bunların yol açtığı yerel kavgalardan bahsetti. Hakimler, suçlu bulunan devletlerin gelişmekte olan ülkelere ve uluslararası kurumlara finansal yardımda bulunmalarına ve eyleme geçmelerine karar verdiler.

 

Bir başka jüri, Nobel Barış Ödülü Jürisi Obama’ya Nobel Barış Ödülü Verdi. Umuyoruz ödül iklim değişikliği ile mücadelede Obama’ya cesaret verir ve vizyonunu harekete geçirir, yoksa boş yere verilen bir ödül olacak. Obama’nın Istanbul ziyaretinde eylemciler Boğaziçi köprüsünden Obama’ya Barış için iklimi kurtar mesajı vermişti. Bakalım aldığı Nobel Ödülü’nü hakkedecek mi?

 

İngiltere'den gezegenin geleceği için güzel bir haber geldi. Bu aynı zamanda eylemcilerin başarı öyküsü. Kingsnorth termik santrali, üç yıldır, başta Greenpeace olmak üzere birçok eylemcinin yüzlerce protestosuna sahne olmuştu. İki yıl kadar önce altı Greenpeace eylemcisi, santralin 200 metre uzunluğundaki bacasına tırmanmış ve santralin çalışmasını durdurumuştu. Bunun üstüne şirket, eylemcilere 30 bin pound'lık bir tazminat davası açmış,  jüri ise santralin çevreye ve insanlara verdiği zararın çok daha fazla olduğuna hükmederek davanın düşmesine karar vermişti. Bu olaylardan sonra, hükümet, ekonomik kriz bahanesiyle elektrik ihtiyacının azaldığını ve bu santrale gerek kalmadığını açıklayarak termik santrali kapattığını duyurdu.

 

Bütün iklim düşmanları tek tek devrilene kadar gezegenin geleceği için geri sayım devam ediyor. Kopenhag İklim Zirvesi’ne son 59 gün... Sağlıcakla kalın!

 

Dr. Uygar Özesmi - Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü

 

 

Dinlemek için:

 

 

İndirmek için: mp3, 5.74 MB